Kuruçeşme Hanı Konya-Beyşehir güzergâhı üzerindedir ve Hanönü Hanı diye de bilinir. Doğu-batı yönünde uzanan han, avlu ve kapalı/barınak bölümünden oluşan dikdörtgen planlı bir oturum alanına sahiptir. Yapının doğu cephesinin ortasında, cepheyle hem yüz olarak tasarlanmış düşey dikdörtgen bir kütleden ibaret ve sivri kemerli bir göz halinde cepheye açılan taçkapısı yer almaktadır; basık kemerli kapı açıklığının irtibatlandığı sivri beşik tonoz örtülü derin bir giriş eyvanı vasıtasıyla dahil olunan dikdörtgen planlı avlu, kuzey ve güney kenarları boyunca uzanan ve kare planlı ayaklarla bölüntülü karşılıklı iki revak kuruluşu ile çevrili durumdadır. Avluyu, giriş eyvanının kuzey ve güney kanatlarında yer alan ve düz atkılı birer kapıyla giriş eyvanıyla irtibatlandırılmış birer oda sınırlandırmaktadır. Her iki oda da dikdörtgen planlı ve sivri beşik tonozla örtülüdür; güney kanatta yer alan odanın kıble duvarındaki mihrap nişi, geçmişte mescit olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Avlunun batı kanadında yer alan kapalı/barınak bölümü, derinlemesine doğrultuda yerleştirilmiş kare planlı beşer ayakla sivri beşik tonoz örtülü üç sahna taksim edilmiştir; orta sahın daha geniş ve yüksektir.
Hanın inşaatında düzgün kesme ve kaba yonu taşlar kullanılmıştır; duvar örgüsü içinde antik devir yapı malzemesinin de devşirme olarak kullanıldığı görülür. Kapalı/barınak bölümü taçkapısının alınlığı üzerindeki bir hayli bozulmuş mermer kitabesine göre, ribâd olarak nitelendirilen yapının, Selçuklu Sultanı I. Gıyâseddîn Keyhüsrev’in ikinci saltanatı sırasında ve 1207 yılında inşa edildiği anlaşılmaktadır.